Dolmuş Muhabbetleri
Gerçekten Yaşandığı Söylenen Olaylar:
1) Yolcu: – Mükemmel bir yerde inebilir miyim? (yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de dolmuştakilerle güler söylediğine) Şoför kadını indirirken: Buyrun size layık değil ama!
2) Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer; Müsait bi yerde iner misiniz?
Şoför: Niye sen mi kullancan
3) Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle Taksim’e doğru gidiyoruz. Adamın biri Beşiktaş dolaylarında gayet aceleci bir tavırla Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?Bizim şoför olaya hakim: Tabi abi ayıp ettin. al götür. senden kıymetli mi?
4) Ankara’da, çok sıcak bir günde, dolmuştaki bir kokona yelpazesiyle “Şöfeer bey klimayı acar mısınız çok sıcak olduu” demişti. Pala bıyıklı şoför amca teyzeyi bir sure süzdükten sonra, kapıyı açıp açıp kapatmaya başladı.
5) Şişli-Taxim dolmuşunda, kapıyı Ermeni bir teyze açtı, son derece belirgin bir Ermeni aksanı ile: Pardon şoför bey, acaba Harbiye’den geçeyooor ? şöför şöle bi koltuga kolunu atıp arkasını dondu ve aynen aksanı taklit ederek Yok uçarak gideyooor !!! (Dip not: Sisli’den Taxim’de Harbiye’den geçmeyen bi hat yok )
6) İstanbul’dayız … Dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkacak, elemanın bir açtı kapıyı, içerde tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4 … Eleman hala bir umut sordu: – “Kaptan, yer var mı?”. Şoför de arkasını dönüp cevap verdi: “Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım” >>
7) Trabzon- Sürmene arasında çalışan dolmuştayız. İleride yol üstünde duran bir bayan dolmuşa el kaldırdı, elinde çantaları vardı. Dolmuş şoförü zaman kazanmak için kadının önünde durur durmaz arabadan indi ve dolmuşun arkasına bagajı açmak için yöneldi. Bu sırada kadın dolmuşa binmek için kapıyı açtı; -Aaa bu dolmuşun şoförü yok.. deyip binmeden kapıyı kapattı.
Rivayet Olaylar
1. Olay: Arkadaşım minibüsten tam inecekken birden günün yorgunluğuyla beraber kafası karışır ve arkada oturan arkadaşlarına müsait bir yerde inecek var der ve şoför beye dönerek iyi akşamlar diye el sallar. Tabii tüm minibüs gülmekten yıkılır;
2. Olay: Bu başka bir arkadaş, olayın başlangıcı aynı yine yorgun falan minibüs şoförüne inmek isteyeceğini söyleyeceğine “müsait bir yerde uyuyabilir miyim” diye sorar? Şoför, bakar öylece;
3. Olay: Bu da kardeşimin başından geçmiş. Olay Kastamonu’da bir şehir içi otobüsünde geçiyor. Türbanlı bir genç kız otobüsten inmek için düğmeye basıyor ancak şoför durakta durmayıp aracı sürmeye devam ediyor. Genç kız: -Söför bey indirmeyecek misiniz beni diye şoföre sesleniyor. Şoför Kastamonu şivesiyle: Indircez tabi eve götçek halimiz yok ya diyor…
4. Olay: Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum. Sigaramın kalmadığı aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs geldi. Apar topar bindim. Şoföre parayı uzatıp, ‘Bir Monte Carlo’ dedim! Adam birkaç saniye yüzüme bakıp, ‘Abi bu Bakırköy’e gider’ diye cevap verdi! Işte o an benim ve şoförün bittiği andır Sedat Abi
5. Olay: Geçen gün akşam vakti dolmuşta gidiyorum, arkadan teyzenin biri bağırdı:
“Evladım şu sarı kamyonetin yanında indiriver.
” Dolmuş şoförü dumur olmuş bir vaziyette:
– İyi de teyze, o kamyonet hareket halinde, nerde duracağını nerden bileyim…
(eskiizmirde “işiklar” adınında bir otobüs durağı var)
yolcu bayan – kaptan işıklarda duracakmı?
şoför – kırmızıya denk gelirse dururuz
çk güzel dialoglar ama hepsi birbiriden kopya çekmiş gibi…. sitenizde ayrı bi güzel
Trabzonda dolmuşta arkadan biri seslenir şöföre:
_Işıklarda inecek var. şöför karşılık verir :
_la niye yoksa garanlıktan korkaymisun..
Askerliğim bitelli 8 ay oldu dolmuş muhabetlerini okudum teşekür ederim. bir anımı bana hatırlatınız onu anlatacam 8 ay önce manisa alaşehir alayından çıktıgımda eve gıtmeden önce agabeyi gormek ıstedım kalktım alasehır izmir ordanda istanbul neyse bindim dolmusa abe filanca yerde indirebilirmisn tabi ilk defa istanbula gidiyordum şoför bana tamam bir yere otur senin oturacagın yeri goryım deyince bende EMREDERSİNİZ dedim heemen cup yerime tabi şoför bakakaldı bende başım önde gülüyorum şok oldum yani elimde olamadan cevap vermıstım o psıkolojıyle
Bir arkadaşımın başından geçen olayı anlatayım;
Azeri bir arkaşım Türkiye ye yeni geldi. Türkçeyi çok iyi bilmiyor.
Azerice de sakla: dur, düşmek: inmek demek.
Durağa yaklaşınca “şoför bey, sakla düşücem” der.
Şoför: “oğlum sıkı tutun düşmezsin”
arkadaş: “ya, men düşmek isterem”
Şoför: “Oğlum mayakmısın sen, neden düşmek istiyon”
Bende başımdan geçen bir olayı anlatayım; Üniversitede okuyoruz. Canan isimli bir arkadaşım var. Her akşam ders çıkışı birlikte Eminönü otobüsüne biniyoruz. Eminönü otobüsü de 1 saatte falan bir geliyor.Seyrek aralıklarla yani. Bir akşam tam dersten çıktık, Canan durakta otobüsü gördü. Sevim koş gelmiş dedi. Durakta aşağıda. 5-10 dk filan koştuk bu arada arabaya el sallıyoruz. Şoförde bizim yetişmemizi bekliyor. Yakınlaşınca bir de baktık ki Eminönü değil, Canan dedi, Sevgi çaktırma koşmaya devam et. Biz de otobüsün yanından koşarak geçtik, Şoför arkasını dönüp şaşkınlıkla bize bakıyor…