Kurban Hakkında Genel Bilgiler
İbadetlerde fert ve toplum yararıyla açıklanabilir unsurlarla, ibadet niteliği taşıyan ve Allah’a bağlılığı temsil eden simgesel davranışlar çok defa birarada bulunur.
İslam’da kurbanın mahiyeti ve anlamı
Mali bir ibadet olan kurbanda ibadete mahsus yönler de bulunmakla birlikte fert ve toplum yararı daha ön plandadır. Kurbanı derisi ve eti için hayvan kesiminden ayıran temel fark onun Allah’ın rızasını kazanma ve isteğine boyun eğme gayesiyle kesilmiş olmasıdır.
İbadetin özünü teşkil eden bu gaye ancak kurban kesmeyle ilgili dini esaslara uyulduğunda gerçekleşmiş olur. Bu yönüyle kurban ibadetinin özü ve biçimselliği dini bildirime dayanır. Kesilen kurbanın etinin yenmesi, derisi ve diğer parçalarından azami ölçüde yararlanılması ibadetin özüyle alakalı bir gereklilik olmayıp ikinci derecede yararlar, ibadetin dünyevi boyutu ve anlamı olarak görülebilir.
Klasik doktrinde kurban ibadetinin rüknünün kan alıtma olarak belirlenmesi de mücerret bir itlaf işlemi değil, bu ibadette deruni bir hal alan kulluk bilinç ve iradesini temsil eden ve yükümlülüğün en alt sınırında bulunan objektif bir işlemin kriter olarak seçilmesi anlamını taşımaktadır.
Yükümlülük şartları
Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü olabilmesi için Müslüman, ergen, mukim ve zengin olması şartları birlikte aranır.
Hanefi mezhebine göre kurban kesmeyi vacip kılan zenginliğin ölçüsü zekat ve fıtır sadakasında aranan zenginlik ölçüsüyle aynı olup, kişinin borçları ve asli ihtiyaçları dışında 85 gram (20 miskal) altın ya da buna denk bir paraya veya mala sahip olmasıdır.
Dini hükmü
Kurbanın meşruiyetinde müslümanların ittifakı bulunmakla birlikte dini hükmü fakihler arasında tartışmalıdır. Hanefiler Kur’an’da Hz. Peygamber’e hitaben,
“Rabbin için namaz kıl, kurban kes (el kevser 108/2)”
buyrulmasının ümmeti de kapsadığı ve gereklilik bildirdiği görüşündedir. Ayrıca Hz. Peygamberin birçok hadisinde de hali vakti yerinde olanların kurban kesmeleri emredilmiş veya tavsiye edilmiş hatta,
“Kim imkanı olduğu halde kurban kesmezse mescidimize yaklaşmasın”
“Ey insanlar, her sene her ev halkına kurban kesmek vaciptir”
gibi ifadelerle gerekliliği vurgulanmıştır. Öte yandan kurban kesmeyi Hz. Peygamber hiç terketmemiştir. Bu ve benzeri delillerden hareket eden fakihler gerekli şartları taşıyanların kurban bayramında kurban kesmelerini vacip görmüşlerdir.
Geçerlilik şartları
1 Dinen kurban olarak kesilmesi kabul edilen hayvan türleri koyun, keçi, sığır, manda ve devedir. Hayvanların erkek ya da dişi olması arasında fark yoktur. Ancak koyunun erkeğinin diğerlerinin ise dişisinin kesilmesi daha faziletli görüşmüştür. Koyun ve keçi bir kişi için deve sığır ve manda ise yedi kişiyi aşmamak üzere ortaklaşa kurban olarak kesilebilir.
2 Koyun ve keçi cinsinden hayvanlar 1 yaşını doldurduktan sonra kurban edilebilir. Sığır ve manda cinsinden hayvanlar 2 yaşını, deve ise 5 yaşını doldurduktan sonra kurban edilebilir. Kurban edilecek hayvanın gözle görülür bir noksanının bulunmaması gerekir. Sağlıklı, organlarının tamam ve besili olması, hem ibadetiin gaye ve mahiyetine hem de sağlık kurallarına uygun düşer.
3 Kurbanlık hayvanın kesenin mülkiyeti altında olması ve kesenin böyle bir tasarrufa yetkisinin bulunması gerekir. Hayvanın vadeli olarak satın alınması veya hibe yoluyla elde edilmesi önemli değildir.
4 Kurbanın sahih olabilmesi için belirlenmiş vakit içinde kesilmesi gerekir. Kurban kurban bayramının “eyyam-ı nahr” denilen ilk 3 günü yani Zilhicce ayının 10-11-12inci günleri, bayram namazının kılınmasından üçüncü günün akşamına kadarki süre zarfında kesilebilir. Kurbanın ibadet niyetiyle kesilmesi şarttır. Esasen kurbanı diğer hayvan kesimlerinden de ayıran budur. Niyette asıl olan kalbin niyetidir; dil ile açıkça söylenmesi gerekmez.