Haydar Dümen – Bana Gelen Soruların Yüzde 90 ı Doğru
HABERTÜRK’ün Cumartesi akşamları ilgiyle izlenen programı “Yok Daha Nelerâ€â€™in bu haftaki konuğu Haydar Dümen idi. Saba Tümer, Ayşe Özyılmazel ve Oya Germen sorularını cevaplayan Haydar Dümen, Posta Gazetesi’nde ilgiyle takip edilen köşesiyle ilgili çok ilginç açıklamalar yaptı.
“Bana gelen soruların %90’ı doğru”
Ayşe Özyılmazel : Ortada ciddi bir mesele var ama cevabını okurken yerlere yatıyorum. Siz nasıl yazıyorsunuz, o cevabı verirken hangi ruh halindesiniz?
Haydar Dümen : 1960 yıllardan beri durmadan yazan bir insanın getirdiği bir birikim var ortada. Bu birikimi ironize etme özel bir yetenek, kişisel bir çaba değil. Fakat konu kendiliğinden geliyor ortaya.
Ayşe Özyılmazel : Şamataya mı vurdunuz işi?
Haydar Dümen : Çok tatlı gidiyor. O şamatayı, o rengi verdikten sonra bir tane ciddi birşey veriyorsun adama. Cezalandırıyorum, kızıyorum, azarlıyorum, fırçalıyorum. Birisi baş parmağına yüzük takıyormuş, niye takıyor yüzüğü? Bu cevaplanır mı?
Ayşe Özyılmazel : Benim jeton geç düştü, bu daha komik..
Haydar Dümen : Baş parmak kraldır, o olmadan hiçbirşey yapamazsın gibi şeyler diyorsun…
Saba Tümer : Bunu sorduklarına inanamıyorum, Haydar Bey, gerçek mi?
Haydar Dümen : Hepsi gerçek. Oya hanım biliyor. Hele ben, yılların birikimiyle oraya, kafadan, uyduruk şeyler yazamam. Herşey ciddi.
Oya Germen : Haydar Bey’e sorulan çok ilginç şeyler var. Köşenin çok ilgi gördüğünü de biliyorum. Çuvallarla mektup geldiğini de biliyorum. Haydar Bey’e soru gelmiş. Diyor ki; ben eşimle 2-3 kez sevişiyoruz, acaba çocuğumuz ikiz veya üçüz olabilir mi? Soru da mantık yok. Haydar Bey diyor ki; genellikle erkekler eşleriyle çok daha fazla sevişirler. Mesela 7 kez. O zaman çocuğunuz yediz mi olacak? Çok esprili, çok güzel cevaplar…
Saba Tümer : Bunları nasıl soruyorlar? Kafa mı yapıyorlar, gerçekten soruyorlarsa çok üzülüceğim çünkü..
Haydar Dümen : Yüzde 90’ı kesinlikle doğru. Yüzde 10’u kafa yapıyor. Bir insan birşeyi düşünüyorsa eylem aşamasına götürmesi o kadar önemli değil. O beyin onu yaratmışsa, o yaratı üzerine benim konuşma hakkım var. İsterse kafa yapsın. Fakat ben onunla kafa yapmıyorum, ona ders veriyorum. Bu benle kafa yapıyor diye atmıyorsun, okura saygı için, onu inandırıcı, vatandaşı güldürücü ama sonunda dersini alıcı cevabını alıyor.