Benimle Zaman Geçirmek İstemiyor
Sevdiğiniz erkekle birlikte yaşıyorsunuz ama, artık eski güzel günlerdeki gibi sinemaya gitmiyor, yemeğe çıkmıyor hatta yürüyüş bile yapmıyorsunuz… Acaba bunun sebebi zamansızlık mı yoksa ortada gerçekten bir sorun mu var?
Eğer uzun süreli bir ilişkinin içindeyseniz, ilişkiniz bir düzene oturmuş ve bunun sonucu olarak da biraz monotonlaşmış olabilir. Sorumluluklar paylaşılmış, güzellikler yaşanmış, kavgalar edilmiş, iki taraf da birbirini yeterince tanımış, yani her şey rayına oturmuştur. Siz bu düzenli yaşamın ortasında iş, ev hayatı, sevdiğiniz erkek ve sosyal yaşamınız arasında olabildiğince iyi bir denge kurduğunuzu düşünürken birdenbire ilişkinizde bir şeylerin sizi rahatsız ettiğini fark ediyosunuz!
Hayatınızın erkeği son zamanlarda neredeyse hayatınızdan çıkmış durumda… Bu çelişkili durum size tuhaf geliyor ve ilişkinizin bu noktaya nasıl geldiğini düşünmeye başlıyorsunuz. Bu noktada iki olasılık var: İlki zamansızlık, yoğun iş temposu, yorgunluk gibi ikinizin de elinde olmayan bazı sebeplerin görüşmenize engel olması… Bunu fark ettiğinizde onunla konuşarak, birbirinize daha fazla zaman ayırmak için daha fazla çaba sarfedebilirsiniz. İkinci olasılık ise; birinciye göre daha ciddi ele alınması gereken bir sorun: Sevdiğiniz adamın artık sizinle zaman geçirmek istemediğini hissediyorsunuz. Üstelik yaptığınız gözlemler de bu hissi doğruluyor. Birlikte hiçbir şey yapmıyorsunuz. Mesela; eski güzel günlerdeki gibi sinemaya, yemeğe, hatta yürüyüşe bile çıkmıyorsunuz. Çünkü o, sizinle vakit geçirmemek için elinden geleni yapıyor. Üstelik bu noktada aynı evde yaşamanız işleri kolaylaştırmak bir yana çok daha zorlaştırıyor. Çünkü aynı evin içinde sizden çok daha rahat kaçabiliyor. Eğer ayrı yaşasaydınız iki tarafın da görüşmek için özel bir çaba göstermesi gerekecek ve tabii bu çabayı göstermeyen taraf, hemen göze batacaktı.
Bu durum size katlanılmaz gelebilir. Ne de olsa o, hayatta en çok değer verdiğiniz insan ve sizden vebalıymış gibi kaçması, üstelik de bunu fark etmeyeceğinizi sanıp sizi aptal yerine koyması son derece can sıkıcı… Ama sinirlenip onun üzerine yürümek ya da kapıyı çarpıp evi terk etmek yerine, elinizden geldiğince sakin bir şekilde onu karşınıza alıp konuşmayı deneyin. Başlangıçta sizden kaçtığını büyük olasılıkla inkar edecektir, sakın böyle bir durum karşısında öfkeye kapılıp, bağırmaya başlamayın. Ona gözlemlerinizi ve duygularınızı aktarın, son günlerde aynı evin içinde birbirinizi adeta kaybettiğinizden, size baktığında aslında sizi görmediğini bildiğinizden söz edin; ama yumuşak ve sakin bir biçimde…
Ona kendini ifade etmesi ve neden sizden uzaklaştığını açıklaması için bir fırsat verin. Unutmayın ki, hiçbir erkek durup dururken, bir zamanlar deliler gibi sevdiği kadını atlatmaya çalışmaz. Sakın tamamen masum olduğunuzu iddia etmeye kalkmayın, çünkü sizden uzaklaşmışsa, sizde rahatsız olduğu bazı davranışlar ortaya çıkmış demektir. Onun söyleyecekleri doğrultusunda kendinize yeniden sorular sorun ve farkında olmadan yaptığınız hataları düzeltmeye çalışın. Çaba göstermeniz onu size tekrar yakınlaştıracak ve zamanla ilişkinizin düzelmesini sağlayacaktır.