Aşk Oyunu
Görüntüsü ya da yaptığı iş dolayısıyla pek çok insanın platonik aşkı ve beğenisine sahip kişilerin bir kısmı, istenmeme ve vazgeçilmeyi kabullenemezler. Aşk onlar için; kurallarını kendilerinin koyup yönettiği, başlangıç ve bitişini kendilerinin belirlediği bir oyundur. Bir yolunu bulup sizi bu oyunun içinde olmaya zorlarlar. Sizi etkilemeyi başardıktan sonra kendilerini geri çekip sizin acı çekmenizi seyretmeyi beklerler. Siz oyunu farkedip kendinizi geri çektiğinizdeyse artık bir oyunda değil size karşı açılmış bir savaşın içinde bulursunuz kendinizi. Bir de onu sevmediğinizi ya da beğenmediğinizi ifade ettiyseniz, her zaman ilginin ve sevginin doruk noktası olmayı iş edinmiş oyuncularımız, düşünceleriniz ve inançlarınızdan dolayı size antipati duyan bilumum insanları da yanlarına toplayarak tüm gücüyle hücuma geçerler. Artık siz bir düşmansınızdır. Size tek doğruları olmayan şahıslar sizi önce yalancı ilan ederler, ardından küfürler gelir. Neden böyle davrandıklarını sormak amacıyla kendilerine gidişlerinizden sadistçe haz duyarlar. Karşı cinsten birisiyle herhangi bir diyaloğunuza tahammül edemeyip bunu engellemek için ellerinden geleni yaparlar. Sürekli kendilerini düşünmenizi arzuladıklarından bulunduğunuz her yerdekarşınıza çıkarak duygusal anlarda paylaşılan çok özel sözcükleri ortalığa saçarlar. Sizi sürekli aşağılayarak küçük düşürmeye çalışırlar. Size yüklemek istedikleri kötü imajın yaratılması için sebepler üretip ortamlar hazırlarlar. Uygunsuz yollarla çok özelinize dalıp kişiliğinizi, yaşamınızı ve geçmişinizi irdeler, attığınız her adımdan haberdar olur, bunu da size hissettirmekten büyük zevk duyarlar. Artık sabrınız taşarak onlara kendi dillerinden karşılık vermeye başladığınızdaysa, tüm hayatınız onların yorumuyla yalan yanlış baştan yazılıp yayınlanır. Bütün bu yoğun uğraşlarla beraber diğer tarafta topluma duyarlılık, ahlak, dostluk, sevgi, aşk mesajları vermeye devam ederek hayran kitlelerini arttırmaya devam ederler. Bu kişilerde, karşısındakinin, gözünü çıkardığında, saçını çektiğinde, kolunu kopardığında hiçbirşey hissetmeyecek yapay oyuncak değil, canı yanabilecek bir insan olduğunu göremeyecek kadar gözünü kör eden, hastalıklı egolarıdır…
Duyarlılık yürekte doğar, ne ile ilgili olursa olsun ya kim yaparsa yapsın haksızlıkları boşverememekle kendini gösterir. Eğitim, yabancı diller yada çok kitap okuma yoksunluğunsa boşveremediklerinle mücadelendeki güç eksikliğindir.
insanın neyin ne yapmıcanı atletıyor net herseye yaralıda zaralarıda varrrr bilirsinizz siz erkekkleeerr
çok güzel miş
bu yazan kişi bni tanıyo olabilirmi çünkü bnm yaptıklarımı anlatıyo gibi gözüm korktu açıkcası