Aranızdaki Kara Sevda mı?

Sternberg aşkın bir üçgene benzediğini ve en iyi aşkın eşkenar üçgen olduğunu söyler. Bu üçgende üç taraf da eşit uzunluktadır. Demek istediği, aşkın üç bileşeninin olduğudur: samimiyet, tutku ve sadakat. Ve aşk, bu üç bileşeni eşit oranda hissettiğimize en iyi şekilde yaşanır. Bu nedenle üç bölümdeki puanınız ortalama birbirine yakınsa şanslısınız demektir.

Her ilişkide iyi ve kötü dönemler vardır. Bir ilişkinin ikinci aşaması genellikle samimiyetle ölçülür. Bir kişiden etkilendiğimizden ve ona ilgi duyduğumuzdan emin olur olmaz ona güvenmeye başlarız. Tüm sırlarımız bu insanla paylaşmak, ona hayat hikayemizi anlatmak isteriz. İlişki başladıktan bir ya da iki yıl sonra bu bileşen zirveye ulaşır ancak başarılı ilişkiler kesinlikle ileri derecede samimiyet içerir.

Altı ay ya da altı yıl sonra partnerimize karşı bir bağlılık hissederiz. İlişkiye o kadar değer veririz ki onu korumak için elimizden ne geliyorsa yaparız. Bu tarz bir bağlılık her ilişkinin bir parçası olan zor dönemlerde bize yardım eder. Uzun yıllar beraber olan çiftler için bağlılık oldukça güçlüdür.

En mutlu çiftler birbirlerine karşı benzer aşk üçgenleri olanlardır. Eşinize karşı güçlü duygularınız varsa, ancak fazla samimi değilseniz tutkusu daha az ancak daha samimi bir partnerle ilişkinizde problem yaşarsınız. Partnerimizin bize karşı aşağı yukarı bizim düşündüğümüz gibi düşündüğü ilişkilerimiz en mutlu olduklarımızdır.

“Seni nasıl severim?”

Sternberg’e göre sekiz muhtemel cevap vardır. Partnerinizi nasıl sevdiğinizi öğrenmek için aşağıdaki bilgileri kullanabilirsiniz.

1- Aşksız: Bu gün içinde temas içinde olduğumuz çoğu insanla yaşadığımız ilişki türüdür. Bu partnerinize olan duygularınızı ya da onun size olan duygularını tanımlarsa ilişkiniz dayanıksız bir düzlemde demektir.

2- Hoşlanma: Bu tutku ve sadakatin zayıf olduğu ya da olmadığı ancak samimiyetin yüksek olduğu ilişki türüdür. Bu genellikle yakın arkadaşlarınıza duyduğunuz ilişkileri tamamlar.

3- Kara sevda: Bu genellikle bir ilişkiye başlamamızı tetikleyen türdür. Kara sevda tabiri genellikle tutkunun yoğun, ancak samimiyet ve sadakatin az olduğu ilişkiler için kullanılır.

4- Boş aşk: Bu sadakatin yoğun olduğu ancak tutku ve samimiyetin az olduğu ya da olmadığı aşk sınıflamasıdır. Uzun süredir evli olan çiftlerde ki, bu ilişki muhtemelen çocukların hatırına devam ediyordur, görülür. Düşünsel olarak olsun fiziksel olarak olsun hiçbir paylaşımları olmasa da devam eden ilişkiler için kullanılır.

5- Romantik aşk: Bu aşk ilişkiye yeni başlayan çiftlerde daha sık görülür. Tutku ve samimiyetleri yoğun, ancak karşılıklı bir sadakat geliştirmek için uzun süredir beraber olmayan ve çok şey paylaşmış çiftler için geçerlidir.

6- Arkadaşça aşk: Bu türde samimiyet ve sadakat yoğundur ancak tutku nadirdir. Uzun süredir beraber olan ve birlikte mutlu olan çiftlerde görülür. Ancak cinsel çekimleri azalmıştır.

7- Budalaca aşk: Tutku ve sadakat fazladır ancak samimiyet eksiktir. Mükemmel güçlü kimyaları olan ve birbirlerini çok iyi tanımasalar da evlenmeye karar veren çiftler için kullanılır. Bazen bu çiftler sadakati sağladıktan sonra samimiyetlerini kurarlar. Bazen de birbirlerini o kadar sevmediklerini fark ederler.

8- Mükemmel aşk: İdeal aşk türü. Her zaman hayalini kurduğumuz ve istediğimiz aşktır. Sternberg’in iddia ettiğine göre bu durumu başarmak devam ettirmekten daha kolaydır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir