Özel Hayat Paylaşılmalı Mı?
Cep telefonları sayesinde tanımadığımız yabancı birinin eşiyle tartışmasını dinlemek zorunda kalabiliyoruz ve herhangi biri kendi blog sitesinden özel yaşamını, kişisel bilgilerini herkesin okuması için yazabiliyor. Duyguların, biyografilerin ve kişisel geçmişin internet ortamından download edildiği bu ortamda gerçek mahremiyetin ne olduğunu nasıl anlayacağız? Çiftlerin ilişkilerine baktığınızda, insanların birbirlerini ne kadar ciddiye aldıklarını görürüz. Çoğumuz erkeklerin kişisel özellikleri, gelişimi hakkında antropolojik bilgi sahibiyizdir. Özellikle kadınlar eş veya sevgilisi hakkında konuşmaya bayılır. En ince detaylara kadar arkadaşınızla paylaşır, ne yapmanız gerektiği konusunda fikir edinmeye çalışırsınız. Peki bu doğru mu?
Gizem çekiciliği artırır
Kadın erkek ilişkilerinde gizem önemli.. İlk buluştuğunu zamanı hatırlayın. Daha önce buluştuğunuz kişilerden daha özel ve gizemli gelmemiş miydi size? Sağduyu ve alçakgönüllüğünden çok gizemli oluşundan etkilenmiştiniz. Başlarda onun bu gizemli haline saygı duydunuz ancak ona olan duygularınızı başkalarıyla da paylaşmak istediniz. zamanla evdeki sorunları, onun iç dünyasını, kişiselliğini görünür hale getirdiniz. Buna hakkınız var mı? Onun belki başkalarıyla paylaşmak istemeyeceği yönlerini aradaşınızla bile olsa paylaşmalı mısınız? Bazı erkekler arkadaşlarınızın yanında çok hoş göründüğünü söylemenizi bile istemeyebilir. Ona göre bu oldukça özeldir, kimseyle paylaşmamanız gerekir. Sizce kim haklı?
Kadınlar konuşarak, anlatarak rahatlıyor
Genel kanı kadınların daha cana yakın, paylaşmaya açık, erkeklerin de bilimsel hareket ettiğidir.. Kadınlar arkadaşları, aile üyeleri, eşlerini erkeklerden daha çok açığa vurur. Kadınlar ile erkeklerin yaşadıklarını başkalarına anlatma konusundaki farkın, beyin kimyası ve konuşma yetenekleriyle ilgili olduğu sanılıyor. Bilimsel araştırmalara göre, kadınlar erkeklerden daha fazla konuşma yeteneğine sahipler. Ayrıca, zorlukla karşılaşan veya stres altındaki kadınların beyni erkeklerinkinden daha fazla oksijene ihtiyaç duyuyor. Bu da kadınların daha çok konuşmalarına, ‘içlerini dökmelerine’ ve tartışmalarına neden oluyor.
İş yerinde kişiselliğin sınırı ne olmalı?
Yanlış yerde ve kişiye kişisel veya işle ilgili açıklama yapmamalısınız. Arkadaşınızın işi ve eşi hakkında size çok özellilerini anlatmasına izin verirseniz, onları anlaşılması zor, uyumsuz insanlar olarak tanımlamaya başlayabilirsiniz. Aynı zamanda özel şeyleri bilmek size sıkıntı verebilir. Örneğin bazıları berberine veya kuaförüne kişisel yaşamı, eş ve sevgilisiyle ilgili detayları anlatmayı alışkanlık haline getirmiştir. Ancak bilmelisiniz ki berberler her zaman aynı şeyleri duymaktan ve dinlemekten nefret eder. Müşterilerinin tüm ailesi hakkında tüm detayları bilmek istemez.
Koşullar kişisellik sınırlarını etkisizleştirebilir
Bazen bazı koşullar sebebiyle, özel yaşamınızı iş arkadaşlarınızla paylaşmak zorunda kalabilirsiniz. Örneğin sağlık personeli arasındaki ayrıntılı kişisel konuşmalar kural haline gelir. Sosyal yaşamlarında olmasa da her zaman ölümle içiçedirler. Nöbet tuttukları uzun gecelerde birkaç yıl sürekli aynı insanları görürler, hastanede uyurlar, sevgili ve eşlerinden konuşurlar, hayal edebileceğiniz her şeyi tartışırlar. Bu nedenle yaşadıkları her şey kişisel gelmeme başlar. Ancak yine de özel yaşantınızı, kişiliğinizin gizli yönlerini paylaşmamaya özen göstermelisiniz.
Anlatırken iki kere düşünün
Anlattığınız şeyler zamanla sizin kolay incinir hale gelmenize neden olabilir. Herkes sorunlarınıza yardımcı olabilecek, tarafsız yaklaşabilecek bir uzman değildir. Bazı insanlar yalnızca meraklıdır. Başınıza gelen şansızlıklara, kendi kıskançlıklarının farkında bile olmadan diğerleriyle paylaşacak yeni şeyler buldukları için sevinirler. Eğer çok kişisel bir konu hakkında birileriyle konuşmaya veya yardıma ihtiyacınız varsa iki kere düşünün. Güvenebileceğiniz, sır tutabilen, size yardımcı olabilecek biri olup olmadığına bakın. Kişisel hareket etmeniz sizin daha doğru adım atmanızı sağlayabilir. Örneğin işle ilgili sorunlarınızı arkadaşlarınızla paylaşmak yerine doğrudan patronunuzla konuşmak işinizi daha kolaylaştırabilir. İşyerinde veya dışındaki güçlükleri paylaşmak zorunda olduğunuzu hissediyorsanız bu tehlikeli olabilir. İçinizi dökmek için, diğer insanların görüş ve duyma mesafesinden uzakta olmaya özen göstermelisiniz. Kişiselliğimiz sahip olduğumuz en değerle şeydir. Bize esağladığı en önemli şey korunmasız kalmamamızdır.