İstanbul’a Gidiyorum
İstanbul’a gidiyorum
Taşı toprağı altın şehir derler
Üstüne konulduğunda mı?
Atında kaldığında mı?
Burası benim doğduğum kent,
Bodrum…
Sokakları günboyu mimoza ve akşamları balık ekmek kokar
Esnafın yüzündeki gülümsemeyle
İnsanın içine umut dolar
Ve akşamları ruhunu
İstanbullu’nun çirkin emelleri boğar.
Geceleri satar Bodrum
Huzurunu üç beş kuruş dövize
Ve doyar tüm zengin gönüller egzotik fantezilere.
Sıcak mezeler olur barlar sokağında tazeler
Zamparalar sokaklarda şeker tadar
Bir bebek ağlar evde
Annesi sokaklarda hayallerini satar
Kurşunlar yağar bir gencin göğsüne
Ve annesi isyan eder ikinci oğlunun da değişmeyen kaderine.
Şimdi İstanbul’a gidiyorum huzur şehrine
O’na dün bir pencereden bakmaya,
Çamlıca’nın üç gülünden biri olmaya,
Kalamışâ€™ta mehtaba çıkmaya.
Neden öyle bön bön bakıyorsunuz bana
İstanbul’a gidiyorum
İstanbul’da huzur bulmaya.
Uğur Arslan
Buası URFA MEKEZ akılı olsun herkes kesilir başlar çizilir kaslar en büyük aşklar URFADAbaşlar farkımız tarzımız URFALI olmamız ya kan! kusturur yada tam sustururuz bu hususta ne kral tanırız ne kral konuşmayı değil susturmayı biliriz hem rajon keseriz hem ölümüne severiz çünki biz URFALIYIZ…..!!!
Biz YOZGATIN Gerilim Saçan Sokaklarında Daha Kalem Tutmayı Bilmezken Esrar Sarmayı Adam Kesmeyi Sallama Çekmeyi Öğrendik
Sevdik mi Allahına Kadar Vurduk mu Sallamayı Damarına Kadar Şimdi Diyeceksin Lan Piskopat Sen Sevmeyi Nerde Öğrendin Şunu Unutmaki Kahbelere Sevmeyi Biz Öğrettik.
bence güzel olmuş ama birazdaha asi tavırlı olsa manyak olur
sevgiyi göstereceksin söylemek yetmez sevgi gözlerinde olacak sözler yetmez sevgi herşeydir kalbe hapsedlmez seveceksinbenim gibi ama yüreğin yetmez